Hindistan’da İslam karşıtlığı yükseliyor

Hindistan’da, özellikle de Modi’nin iktidarında Müslümanlara karşı olan baskı iyice artmış durumda. Mayıs ayı içinde yapılacak olan genel seçim sonuçları, Müslümanlar için de önemli bir gösterge olacak.

Hindistan’da İslam karşıtlığı yükseliyor
REKLAM ALANI
Yayınlama: 02.05.2024
A+
A-

KANAL 7 DIŞ HABERLER SERVİSİ / BARTU EKEN

Hindistan’da genel seçimlerin 2.turu devam ederken, Modi hükümeti İslam karşıtı söylemlerini artırıyor. Başbakan Narendra Modi, en tartışmalı ve ayrıştırıcı konuşmalarından birini 21 Nisan’da ülkenin batısındaki Racastan eyaletinde gerçekleştirdiği seçim kampanyasında yaptı. Müslümanlar için “ülkeye sızanlar” tabirini kullandı. Muhalefetin olası bir zaferinin Hinduların servetinin Müslümanların eline geçmesi anlamına geleceğini iddia etti.

Modi’nin başbakanlık yaptığı Hindistan Halk Partisi aşırı bir milliyetçi çizgiye sahip olsa da, birçok siyasi analiste göre, 21 Nisan’daki konuşma, Modi için bile fazla… Muhalefetin önemli isimlerinden eski Başbakan Manmohan Singh ve Rahul Ghandi’nin Müslümanları kast ederek verdiği bir seçim vaadi bulunmuyor. Manifestoları genel anlamda artan servet eşitsizliğini sona erdirmeye ve kaynaklara eşit erişim sağlamaya işaret ediyor. Ancak Modi popülist söylemlerle, filizlenmesinin önünü açtığı ayrıştırıcı siyasete devam ediyor. Böylece yeniden seçilerek iktidarını sürdürmenin planlarını yapıyor.

Modi’nin açıklamaları, İslamiyetin temel değerlerini barındıran inanç ve siyasi ideolojileri, İslamiyetle ilgisi olmayan Marksist sol ile de ilginç bir biçimde ölçüştürüyor. Hindistan Başbakanı, muhalefetin kazanması halinde, hem Müslümanların Hindistanlıların mal varlığına el koymasına yol açacağını iddia etti. Hem de olası politikaların, komünist Mao’cu hareket Urban Naxal’ın siyasi anlamda alanını genişleteceğini öne sürdü.

Yapılan İslam karşıtı açıklamaların, ilk seçim anketlerinin yayınlanmasının ardından daha da şiddetlenmesiyse dikkat çekici. Nitekim anketlere göre Modi hükümetinden memnun olmayan milyonlarca seçmenin olduğu sonuçları ortaya çıktı. Modi’nin anketlerden önce kurmaylarına uyarıda bulunduğu ve realist politikalar üzerine çalışmaları gerektiği rapor edilmişti. Kısa bir süre sonra da yatırımlar, altyapı, ekonomik ve sosyal hizmet vaatleri, yerini açık bir İslam düşmanlığına bıraktı.

MİLYONLARCA MÜSLÜMAN ÖTEKİLEŞTİRİLİYOR

Müslümanlar, 1.4 milyardan fazla nüfusa sahip dünyanın en kalabalık ülkesinin yüzde 14,2’sini oluşturuyor. Bu da ülkede en az 170 milyon Müslüman olduğunu gösteriyor. Ancak Modi ve taraftarları “Müslüman nüfus hızla çoğalıyor ve ileride millletimiz için tehdit oluşturulabilirler” söylemlerini tekrarlıyor. Zira bu durum teknik olarak bile gerçekçi değil.

Yıllar ilerledikçe Müslümanların sosyoekonomik problemlerden dolayı nüfus artışı yavaşlamış durumda. Bilhassa kuzey bölgelerde Hindu nüfusunun artış hızı, Müslümanlara göre daha yüksek… Modi’nin açıklamalarının bir başka sebebi ise Hindu hükümetinin İsrail ile olan sıkı bağları olarak yorumlanabilir.

Gazze’ye devam eden saldırılara koşulsuz destek veren Yeni Delhi yönetimi, Tel Aviv’den askeri ve lojistik malzeme ihraç ediyor. Hindistan’ın batıdaki komşuları Pakistan ve Afganistan’ın Gazze soykırımına karşı tutumuysa belli. İki ülkenin hükümetleri de halkları da bağımsız Filistin politikasını destekliyor. Durum böyleyken Modi’nin, Gazze hassasiyeti olan Müslümanların haklarını savunması, aşırı milliyetçi politikalarına ters düşüyor.

Hindistan’da yaşayan Müslümanların üzerindeki baskı yeni değil. 2014’ten beri iktidarda olan parti, aşırı sağcı Hindu grupları motive ediyor. Böylece camilere saldırılar başta olmak üzere, şiddettin her türlüsü Müslümanları hedef alıyor.

CAMİİLER HİNDU TAPINAKLARINA DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR

Müslümanlara ait ibadethaneler daha önce Hindu tapınağı olduğu iddiasıyla kapatılıp Hinduist tapınaklarına dönüştürülüyor. Aşırı sağcı grupların işlediği suçların cezalandırılmaması ve tedbir alınmaması tepkilere yol açıyor. Ülkede günden güne sesli ezan okunan camilerin sayısı azalıyor. Toplu olarak namaz kılmaksa büyük bir risk haline gelmiş durumda.

Hindistan devletinin laik olan tüm kurumlarının sistematik olarak yok olması nedeniyle nefret suçlarının önü açılıyor. Nitekim anayasada her vatandaşa eşit haklar vaat edilse de bu durum uygulamada değişkenlik gösteriyor. Ülke bulunan aktivistler, Hindutva olarak bilinen Hindu köktenciliğine ait yeraltı faaliyetlerinin serbest bırakıldığını ifade ediyor. Hinduvta hareketi sadece Müslümanları hedef almakla kalmıyor. Hristiyanlığa ve diğer inançlara da batıl olduğu gerekçesiyle saldırıyor.

SEÇİMLER BELİRLEYİCİ OLACAK

Hindistan’da seçimlerin nasıl sonuçlanacağı merak konusu. Seçmenler, ülkedeki 28 eyalet ile “Birlik Toprakları” adı verilen 8 özel yönetim bölgesini kapsayan genel seçimler çerçevesinde 19, 26 Nisan’da oylarını kullandı. 7, 13, 20, 25 Mayıs’ta ve son olarak 1 Haziran’da oy kullanacak. Seçim sonuçları, 4 Haziran’da açıklanacak. Çıkacak yeni bir Modi zaferinin ise Müslümanlar üzerindeki baskıyı daha da artıracağı değerlendiriliyor.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.