2053 Kitabında Türkiye ve Dünya İçin Çarpıcı Öngörüler: 2026’dan Sonra Yeni Bir Dönem Başlıyor

2053 Kitabında Türkiye ve Dünya İçin Çarpıcı Öngörüler: 2026’dan Sonra Yeni Bir Dönem Başlıyor

Dünya genelinde siyasi, ekonomik ve sosyal gelişmeleri ele alan ve 2019 yılında kaleme alınan “2053” isimli kitap, gelecek öngörüleriyle dikkat çekiyor. Emekli asker ve iş insanı Ümit Kısa tarafından kaleme alınan kitapta, özellikle Türkiye’nin 2025 sonrası yaşayacağı dönüşümler ve dünya siyasetini derinden etkileyecek gelişmeler üzerinde duruluyor. Kitapta yer alan birçok öngörünün şimdiden gerçekleşmeye başlaması ise dikkat çekici bulunuyor.

Türkiye 2026 Yılından Sonra Büyük Bir Yükseliş Sürecine Girecek

Kitapta en çok dikkat çeken noktalardan biri, Türkiye’nin 2026 yılından itibaren ekonomik ve siyasi olarak büyük bir yükseliş sürecine gireceği öngörüsü. 2025 yılından sonra anayasal değişiklikler ve sistemsel dönüşümlerin başlayacağı, özellikle parlamenter sisteme dönüşün gündeme geleceği ifade ediliyor.

Bu süreçte Türkiye, Ortadoğu ve İslam ülkeleriyle entegre bir birlik kurma yoluna girecek. “İslam Birliği” olarak adlandırılacak bu yapının, başlangıçta imkânsız gibi görünse de 2026’nın ilk aylarından itibaren şekillenmeye başlayacağı belirtiliyor. Kitapta, bu birliğin ilk kurucularından birinin İran olacağı, sürecin ABD’nin onay vermeyeceği yönünde eleştiriler olsa da ABD, Rusya ve İngiltere’nin ilk destekçiler arasında olacağı öne sürülüyor.

Yeni Liderlik Tartışmaları ve Erdoğan Sonrası Dönem

Kitapta öne çıkan bir diğer çarpıcı öngörü ise, 2026 yılında Türkiye’de yeni bir seçim sürecinin gündeme geleceği ve toplumun “yeni lider kim olacak?” sorusuna odaklanacağıdır.

Mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İslam Birliği’nin ilk lideri olacağı, ancak Erdoğan sonrası dönemde öne çıkacak yeni siyasi figürün, şu anda adından çok fazla bahsedilmeyen eski Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Abdurrahim Boynukalın olacağı iddia ediliyor.

Ümit Kısa, bu ismin ilerleyen süreçte Türkiye’yi çok daha ileri noktalara taşıyacağını, Erdoğan’ın siyasi vizyonunu sürdüreceğini öngörüyor.

Türkiye’nin Ekonomik Gücü Artacak, Dolar 2-3 Liralara Düşecek

Kitapta dikkat çeken bir başka nokta da, 2027 yılına gelindiğinde Türkiye’nin bambaşka bir Cumhuriyet yapısına sahip olacağıdır. Özellikle İslam Birliği’nin kurulmasıyla birlikte, üye ülkeler arasında ortak para birimine geçiş planlarının Türkiye’ye büyük katkı sağlayacağı ifade ediliyor.

Bu süreçte Türkiye ekonomisinin güçleneceği, hatta doların 2-3 lira seviyelerine kadar düşeceği öngörülüyor.

Gerçekleşen Öngörüler: PKK, Ukrayna Savaşı, Eğitimde Değişim

Ümit Kısa, kitabında yer alan bazı öngörülerin şimdiden gerçekleştiğini de vurguluyor. Örneğin:

PKK’nın 2025 yılında son bulacağına dair öngörü, 2024’ten itibaren yaşanan gelişmelerle örtüşmeye başladı.

Rusya-Ukrayna savaşının 2022 yılının Eylül ayında başlayacağı öngörülmüştü ve bu tarih neredeyse birebir gerçekleşti.

Türkiye’de karma sınıfların kaldırılacağı, yani kız ve erkek öğrencilerin ayrı sınıflarda eğitim göreceği konusuna dikkat çekilmişti. Bu konu, 2024 Eylül ayında Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından dile getirildi.

Ortadoğu ve İsrail Üzerine Öngörüler

Kitapta ayrıca Ortadoğu’da büyük bir savaşın İsrail tarafından başlatılacağı öngörüsü yer alıyor. İran’da 2022 yılından itibaren yaşanan iç karışıklıklar ve protestolar da kitabın işaret ettiği gelişmeler arasında bulunuyor.

Avrupa’nın Çöküş Süreci ve Geri Dönüş Başlayacak

Ümit Kısa’nın kitabında öne çıkan diğer bir önemli tespit, Avrupa’nın ciddi bir ekonomik çöküş sürecine gireceğidir. Özellikle Fransa başta olmak üzere Avrupa’nın güçlü ülkelerinin büyük ekonomik krizler yaşayacağı vurgulanıyor.

Bunun sonucunda Avrupa’ya göç eden Türklerin büyük kısmının tekrar Türkiye’ye geri döneceği, 2026 yılından itibaren ise Müslümanlara ve Türklere karşı saldırıların artacağı öngörülüyor.

Vatikan ve İsrail’e Dair Çarpıcı İddialar

Kitapta yer alan en iddialı öngörülerden biri ise 2030 yılı itibarıyla Vatikan’ın son bulacağı ve Papalık makamının ortadan kalkacağı yönünde. Ayrıca İsrail’in uzun vadede yok olmaya mahkûm olacağı süreçlerin başladığı da kitapta dile getiriliyor.